Dikkat! bu haber “İnternet Haber” ajansından çekilerek otomatik olarak turuncugundem.com adresinde yayına alınmıştır. Haberin ilk yayınladığı gibi içeriği editörlerimiz tarafından bir değişiklik yapılmadan yayınlanmıştır. Haber ile ilgili bir hukuksal durum söz konusu ise lütfen bizimle iletişime geçiniz.
TuruncuGündem gazete veya bir ajans değildir!
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati CNN Türk’te Hande Fırat’ın moderatörlüğünü yaptığı Gece Görüşü programına konuk oldu. Asgari ücret, memur ve emekli maaşı, enflasyon oranları ve faizlerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Nebati konuşmasının önemli bir bölümünü de kendisini sosyal medyada sıkça eleştiren Prof. Özgür Demirtaş’a ayırdı.
Bakan Nebati’nin çok konuşulan sözleri
Nebati’nin geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’nin yeni ekonomi modelinden söz ederken kurduğu şu ifadeler hem sosyal medyada hem ana akım medyada gündem olmuştu;
“Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır.”
Demirtaş’ın da dikkatini çekti
Bakan’ın bu sözlerinin ardından Prof. Özgür Demirtaş yaklaşık 4.5 milyon takipçili Twitter adresinden, “Allah Allah’ paylaşımında bulunmuştu. Demirtaş daha sonra bir paylaşım daha yaparak, “İki gündür Epistemolojik olarak hayattan koptum, STAR WARS izliyorum. Obi Wan gibi Jedi gelmez vallahi.” demişti.
Bakan’dan canlı yayında sert sözler
Bakan Nebati katıldığı canlı yayında Özgür Demirtaş için şu ifadeleri kullandı;
Bilimsel bir toplantıydı. Akademik bilimsel bir toplantıda konuşacağınız format, doğaldır ki eğer sizin de bir akademik bir unvanınız varsa o dille olması lazım. Bunun başka türlüsü olamaz. Ben doktor unvanını kullanıyorum, bunun için çok çaba sarf ettim. Resmi olarak akademisyenim. Ben doçentlik unvanını kullanmıyorum. Bunu yadsıyamazsınız. Üniversitede üniversite hocası gibi, akademisyenle akademisyen gibi, gazeteciyle gazetecinin anlayacağı gibi, vatandaşla da herkesin anlayacağı gibi konuşurum. Burada beni üzen şu. Akademisyenlerin tweetleri. Bir defa bunlar, ben niye orada yokum diye sorgulamaları gerekiyordu. Ama sorgulamıyorlar.
Tweetleri okuyorum şimdi: “Hadi şunu bir de kağıttan okumadan söylesene.” Bunu bir profesör söylüyor.
“Seviye bu”
Koskoca profesör, 5 milyon takipçisi var, şunu demiş: “Allah Allah”. Anlamamış. Bu hoca Türkiye’nin en önemli vakıf üniversitelerinden birinin hocası. Benim sözlerimden hiçbir şey anlamamış “Allah Allah” diyor. “Ben epistemolojik bir kopuş yaşadım, şimdi filmleri izlemeye gidiyorum” diyor. Seviye bu.
“Bu hocalara sesleniyorum”
Bir karşılaştırma açısından söylüyorum, bu hocalara sesleniyorum. Beni eleştiren hocaların kitap sayısı toplamı 79. Alıntılanma sayısı 38 bin 511. Makale sayısı 865. Takipçi sayısı 9 milyon. Tümünün. Bir tanesinin tek başına 4.5 milyon takipçisi var. Şimdi gelelim davet ettiğimiz hocalara. Toplam alıntılanma sayısı 396 bin. 21 hoca, benim dalga geçen hocaların alıntılanma sayısı 38 bin. Makale sayısı 7 bin 805. Şimdi çok daha acı bir şey söyleyeyim; misafir hocalarımızın toplam takipçi sayısı 50 bin. 5-6 tanesinin sosyal medya hesabı var. Sadece bir tanesi çok yüksek 47 bin, bir tanesinin 25 takipçisi var, bir tanesinin 122 takipçisi var. Şimdi ne demeye çalışıyorum biliyor musunuz?
Bir grup epistemolojiyi duyduğu için “Allah Allah” diyor. Bir grup sosyal medyada görünmeyip binlerce kitap yazıyor, on binlerce makale yazıyor, dünyanın en ünlü hocaları. Bunların içerisinde de kendi isimleriyle kuramları geçen hocalar var. Şimdi Türk akademisini, Türk bilimini bu hale getirenlerin bundan utanmış olması lazım. Türkiye’deki bilim adamlarının yapması gereken, özellikle de ben hiçbir şey anlamadım, epistemolojiyi bırakıyorum, epistemolojik bir kopuş yaşayıp Star Wars’u izlemeye gidiyorum diyene sesleniyorum. Hiç mi rahatsız olmadın böyle bir toplantıda katılımcı olmamaktan. Hiç mi rahatsız olmadın 5 milyon takipçinle dalga geçerken, bu insanlar üretiyor. Hiç mi rahatsız olmadın, bir Türk bilim adamı olarak üretmekten vazgeçip takipçilerine hoş görünmek için, 3-5 kelimelerle oynayıp üzerine gitmekle. Hiç mi rahatsız olmadın, Türkiye’de bilim diye bir şey var, hiç mi rahatsız olmadın, Türkiye ekonomi modeli diye bir modelle iddialı bir şekilde çıkan bir hükümet, bir ekonomi yönetimi var bu modeli girdileri, çıktıları nedir, teorik altyapısı nedir, bunlarla ilgili hiçbir düşünce sarf etmeyi düşünmedin mi?
“Sefil durumu gösteriyor”
Bununla ilgili aykırı bir makale yazmak aklına gelmedi mi? Bilimadamına yakıştıramıyorum. Türk bilim dünyasının düştüğü sefil durumu gösteriyor bu. Çok özür dilerim. Siz 20 tane kişinin yanında eğer iddialı bir şeyle çıkamıyorsanız… Heterodoks politikalar var, kabul et etme, Türkiye’de uygulanır uygulanmaz, farklı şeyler, eleştir… Ben diyorum ki Türkiye modelini önce teorik çerçeveye oturttum, modelimin girdileri, çıktıları net olarak gösteriliyor. Çerçevesi belli. Etkileşim içerisinde davranışı da katıyorum… Böyle bir hoca çıkıp epistemolojik kopuş yaşadım ve ben film izlemeye gidiyorum dediğinde bu gerçekten üzüldüğüm bir şey.
“Sokaktaki vatandaşın ne işi olur”
Binlerce insan beni eleştiriyor, dalga geçiyor, hiç rahatsız olmam. Sokaktaki vatandaşın epistemolojiyle ne işi olabilir. O alacağı domatesin, peynirin miktarına bakar. Onun bunlarla zaten işi yok. Ama bir bilimadamı bilimadamı gibi davranacak.