Dikkat! bu haber “Gazete Duvar” ajansından çekilerek otomatik olarak turuncugundem.com adresinde yayına alınmıştır. Haberin ilk yayınladığı gibi içeriği editörlerimiz tarafından bir değişiklik yapılmadan yayınlanmıştır. Haber ile ilgili bir hukuksal durum söz konusu ise lütfen bizimle iletişime geçiniz.
TuruncuGündem gazete veya bir ajans değildir!
ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarın Alevilere yönelik ‘adımı’nı Şahkulu Sultan Dergâhı ve Cemevi’nde düzenlenen Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni’nde açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulacağını açıklayan Erdoğan bu başkanlığın cemevlerinin tamamının yönetimini yürüteceğini söyledi.
İktidarın adımını “kabul edilemez” olarak niteleyen Alevi dernek ve federasyon temsilcilerine göre “Devletin dinini yaratanlar devletin Alevilerini” yaratmak istiyor.
‘SEÇİME 5 KALA TALEPLERİMİZİN SULANDIRILMASININ ANLAMI YOK’
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan’a göre 2009-2010 yıllarında düzenlenen ‘Alevi Çalıştayı’nda olduğu gibi “samimiyetten uzak bir durum” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan kararla tekrar açığa çıktı.
Eşit yurttaşlık talep ettiklerini, samimiyet istediklerini ve siyasi polemik istemediklerini belirten Aslan, “Bu ülkede 35 yıldır örgütlü olan Alevi toplumu ve alevi örgütünün dillendirdiği talepler çözüm önerileri ortadayken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadayken halen Aleviliği bir kültür olarak görüp, Kültür Bakanlığı’nın oluşturacağı bir başkanlık ve alternatif bir Alevi örgütü oluşturmaya çalışıyorlar. Biz anayasal haklarımız istiyoruz. Seçime 5 kala bugün taleplerimizin sulandırılmasının bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın kendilerini “hayal kırıklığına” uğrattığını, iktidarın bir süredir attığı adımları “samimiyetten uzak bir diyalog” olarak özetleyen ABF Başkanı Aslan, “Alevilerin ibadethanesi olan cemevlerine ibadethane statüsü verilmediği süreçte, eşit yurttaşlık çerçevesinde diğer taleplerimiz anayasal çerçevede hayat bulmadığı süreçte Alevi toplumu nifak sokularak ayrıştırılmaya, alternatif bir Alevi örgütlülüğü oluşturulmaya çalışılıyor” dedi.
‘ALEVİLERE HAKARET’
Kültür Bakanlığı’na bağlı ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ ile Alevilere ait dernek, köy derneği ve federasyonların yönetiminin sorumluluğunun bu kuruma yükleneceğini ifade eden Aslan, “Bu Alevilere bir hakarettir. Alevilerin demokratik mücadelesinde bu ülkede yasal çerçevede kurulmuş örgütlerine bir hakarettir, onları yok saymaktır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim taleplerimiz net. Sayın Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta türbanla ilgili çağrısına Cumhurbaşkanı ‘Anayasal bir düzenleme getireceğim hodri meydan’ diye karşılık verdi. Biz de Sayın Cumhurbaşkanı’na şunu söylüyoruz; bu ülkede inancından dolayı ötekileştirilen, dışlanan her kesimi kucaklamak istiyorsanız anayasal güvence altına almak istiyorsanız, derhal Alevilerin 35 yıldır dillendirdiği taleplerle ilgili anayasal çerçeveyi oluşturun ve güvence altına alın.”
‘KÖR GÖZE PARMAK SOKMAK GİBİ BİR ŞEY’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, “Dağ fare doğurdu’ sözünü söylemek isterdim ama dağdan beklentimiz olmadığı için, fare peşinde olmadığımız için bize açıklamalar sürpriz gelmedi” dedi.
İktidarın ısrarla “Aleviliği tarif eden” bir yaklaşım sergilediğini, bunu reddettiklerini belirten Erçe, “Aleviliği kendine göre tarif eden, kendine göre Alevilik yaratmaya çalışan bir yaklaşımı kabul etme şansımız yok” dedi. Erçe sözlerini şöyle sürdürdü:
“Laiklikten yana olduğumuzu ve laikliği savunduğumuzu ısrarla yıllardır ilan etmemize rağmen ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığını reddetmemize ve lağvedilmesi gerektiğini söylememize rağmen kalkıp bizim kurumlarımızı Kültür Bakanlığı bünyesinde kurmayı planladığı bir daire başkanlığına bağlamayı ilan etmesi kör göze parmak sokmak gibi bir şey. Bunu asla kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Alevilerin Diyaneti’ni yaratmak istiyorlar, bunu kabul edemeyiz. Bunu Kültür Bakanlığı bünyesinde açmış olmaları, Aleviliği bir inanç olarak görmek yerine bir kültürel topluluk olarak gören yaklaşımın sonucudur. Bunu da kabul etme şansımız hiç yok.”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe
‘DEVLETİN DİNİNİ YARATANLAR DEVLETİN ALEVİLERİNİ YARATMAK İSTİYORLAR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Alevi Bektaşi inanç önderlerinden talep edenlere, bu kurumsal yapı bünyesinde kadro verilebilecektir” sözlerine, “Dedelerimizin, babalarımızın, analarımızın yani bizim erkanlarımızı yürüten hizmet görenlerimizin devletten maaş alması bizim asla kabul etmeyeceğimiz durumdur” yanıtını veren Erçe, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Devletten maaş alanlar devletin memurlarıdır. İnanç önderleri devletin memuru olmamalıdır. İmamlar da devletten maaş almamalıdır, papaz da almamalıdır, dede de almamalıdır. Çünkü bu baştan inancı reddetmekle alakalıdır. Bugüne kadar devletin dinini yarattılar. Devletin dinini yaratanlar devletin Alevilerini yaratmak istiyorlar. Bütün bunların tamamını reddediyoruz.”
Demokratik Alevi Dernekleri Eşbaşkanı Musa Kulu
‘İNANCIMIZA HAKARETTİR’
Demokratik Alevi Dernekleri Eşbaşkanı Musa Kulu’ya göre ise iktidar bu attığı adımlarla Alevileri anlamadığını gösterdi. “Alevilik bir dinin, bir inancın mesiri değil. Özgün, özgür, ayrı, İbrahimi dinlerin dışında doğayı hak bilen bir inanç. Bizi devlet ya da bir kişi tarif etmeye çalışıyor. Biz asla bu tarifi kabul etmiyoruz” diyen Kulu, şöyle devam etti:
“Seçime giderken toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar. Lütuf gibi sözlere toplumun kanma ihtimali yok. Bir inancı getirip Kültür Bakanlığı’nın alt biriminde bir müdürlüğe bağlamak bütün olarak inancımıza, toplumsal hakikatimize, dilimize hakarettir. Bunun başka bir tarifi olamaz.”
—