Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da dün düzenlenen 1. Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin ardından ortak bildiri yayınlandı. Çin ile Arap ülkeleri arasındaki işbirliğini derinleştirme kararı alınırken, Filistin konusunda kapsamlı ve yetkili bir uluslararası barış konferansı düzenlenmesi çağrısı yapıldı.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 3 günlük Suudi Arabistan ziyareti kapsamında dün Riyad’da düzenlenen Çin-Arap Ülkeleri Tepesi’ne katıldı. Zirvenin ardından Çin ve Arap ülkeleri ortak açıklama yaptı. Açıklamada, Çin ile Arap ülkeleri arasındaki bağların yanı sıra tarafların uluslararası ve bölgesel sorunlara yönelik tutumlarına da değinildi. 24 maddeden oluşan açıklamada iki taraf, Çin ile Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini derinleştirmeyi ifade ederken, birbirlerinin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyacaklarını ve başka ülkelerin iç işlerine karışmayacaklarını vurguladı. Çin ve Arap ülkelerinin uluslararası ilişkilerde dayanışma, hakkaniyet ve adalet ilkelerine bağlı kalarak gelişmekte olan ülkelerin hak ve çıkarlarını savunacaklarını kaydetti.
Birincil enerji kaynaklarının devre dışı bırakılmasının gelişmekte olan ülkeler üzerinde büyük etkilerinin olacağı belirtilen ortak açıklamada, küresel ekonominin büyümesinin enerji güvenliği ve enerji arzı ile yakından ilişkili olduğunun altı çizildi.
Filistin konusunda kapsamlı ve yetkili bir uluslararası barış konferansı çağrısı
Filistin meselesine de değinilen ortak açıklamada, “İsrail’e Filistin toprakları üzerindeki işgaline son vermesi çağrısında bulunuyoruz. Filistin sorununa Birleşmiş Milletler’in Filistin’in kurulmasına ilişkin kararları doğrultusunda adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulunması çağrısında bulunuyoruz.” 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan ve iki devletli çözüm doğrultusunda bağımsız bir Filistin devleti getirilmelidir” dedi. Açıklamada, İsrail’in Kudüs’ün statüsünü tek taraflı olarak değiştirmeye yönelik girişimlerine tepki gösterilirken, Filistin konusunda daha üst yetkilerle daha geniş bir uluslararası barış konferansı düzenlenmesi için davette bulunuldu.
“Suriye, Libya ve Yemen’in toprak bütünlüğü korunmalı”
Arap ülkelerinin “tek Çin” ilkesini kararlılıkla savunduklarına ve Çin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumasına destek verdiklerine işaret edilerek, “Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu” vurgulandı. Açıklamada, Çin ve Arap ülkelerinin Suriye, Libya ve Yemen’deki krizler gibi bölgesel sorunlara mevcut uluslararası karar, anlaşma ve ilkeler doğrultusunda siyasi çözümler arama taahhüdünde bulundukları, “Adı geçen ülkelerin egemenlikleri ve toprak bütünlükleri korunmalıdır. Bu ülkelere yönelik dış müdahaleye karşı çıkılmalı ve radikal terör örgütlerine karşı ortak çaba sarf edilmelidir.”
Açıklamada, iki tarafın Ukrayna krizine siyasi çözüm getirilmesinin ve ülkede güvenlik ve barışın yeniden tesis edilmesinin öneminin altını çizdiği kaydedildi.
“Terör hiçbir dinle ilişkilendirilemez”
Çin ve Arap ülkeleri de demokrasiyi koruma bahanesiyle başka ülkelerin içişlerine karışmaya karşı olduklarını vurguladılar. Açıklamada, “İnsan hakları sorunlarının siyasallaştırılmasına ve araçsallaştırılmasına, bunların başka ülkeleri baskı altına almak ve başka ülkelerin iç işlerine karışmak için kullanılmasına karşıyız” denildi.
Çin ve Arap ülkeleri, terörün hiçbir millet, din, etnik karakter veya medeniyetle ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, terörle mücadelede çabaların güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Ortak bildiride taraflar, “Kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu” yaratılması gerektiğini belirtirken, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı savunma sözü verdiler. İki taraf ayrıca kültür, turizm, spor, medya, ekonomi, ticaret, çevre, bilim ve tarım gibi farklı alanlarda işbirliğinin güçlendirileceğini kaydetti. Son olarak bir sonraki Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin Çin’de yapılmasına karar verildiği belirtildi. – PEKİN